Unutulan Ülke: Yemen
Gözlerden Uzak, Yürekten Uzak Olmasın
Dünya kendi gündemine gömülmüşken, Yemen’de bir çocuk daha açlıktan ağlıyor. Bir anne, elindeki son lokmayı evladına ezip ılık suyla karıştırarak yedirmeye çalışıyor.
Ve biz... bu görüntülerden habersiz günümüzü geçiriyoruz.
Yemen’de sahada bulunan bir gönüllümüz, Fatma bebek ve ailesinin yaşadığı acı tabloya şahit olduktan sonra şu sözleri dile getiriyor:
“Yeryüzündeki Müslümanları gündemlerinizden düşürdüğünüzde, buradaki insanlar ve çocuklar ne hale geliyor, gerçekten söz tükeniyor. İnsan, Rabbinden utanıyor…”
“Allah bizleri affetsin... Umulur ki, yeryüzündeki Müslümanları gözetebilecek basiretli ve şuurlu Müslümanlar haline geliriz. Birliğimizi yeniden sağlar, izzetli günlerimize tekrar kavuşuruz. (İnşallah)”
Bu sözlerde yalnızca sitem değil; çaresizlik, utanç ve derin bir sorumluluk hissi var. Çünkü Yemen’de yaşananlar yalnızca bir “uzak coğrafya haberi” değil, aynı ümmetin farklı köşelerinde atan yüreklerin çığlığıdır.
Çamurlu Suyla Doyan Karınlar
Ekiplerimizin ulaştığı bir çadır kentte, bir annenin dudaklarından dökülen sözler ise yürek burkuyor:
“Su yok, yiyecek yok… Yemin ederim bazen sadece kuru bir lokma bulabiliyoruz. Onu sıcak suyla ıslatıp çocuklara veriyoruz. Hiçbir şeyimiz yok. Domates bile çok pahalı. Yerine çürümeye yüz tutmuş sebzeleri tarlalardan topluyoruz. Gerçekten hiçbir şey yok… Biraz soğanla ve elde kalanlarla karnımızı kandırıyoruz. Gerisini Allah’a bırakıyoruz…”
“Resmen toprak yiyoruz. Çamurlu su içiyoruz. Çünkü rüzgarla gelen toz her yere doluyor. Sıcaktan derimiz soyuluyor. Biz büyükler dayanamıyoruz; çocukları düşünebiliyor musunuz? Oğlum hurdacılık yapıyor. Diğer çocuğum fıtık ameliyatı oldu acısını dindirebilmek için sadece bir kartonla serinletmeye çalışıyorum. Bir adet serum var, onu da azar azar kullanıyorum. Çünkü bir yenisini alacak gücüm yok. Bizim sadece Allah’ımız ve hayırseverlerimiz var.”
Sessizliğimizin Bedelini Onlar Ödüyor
Yemen’de bir lokma ekmek, bir yudum temiz su; çocuklar için hayatla ölüm arasında bir fark demek.
Ve her gecikme, bir annenin daha gözyaşına, bir çocuğun daha aç karna uyumasına sebep oluyor.
Oysa bu acılar, çözümsüz değil.
Bir yardım eli, bir paket gıda, bir içme suyu kuyusu bile orada bir hayatın dönüm noktası olabilir.
Son Söz Yerine
Bizler, uzak diyarlarda yaşanan bu sessiz felakete kulak vermek zorundayız.
İnsanlığımız, vicdanımız ve inancımız bunu gerektiriyor.
Dualarımızın yanına bir destek ekleyebilir, göz ardı edilen bu kardeşliğe yeniden can verebiliriz.